BULGARİSTAN KONUT PROJESİ
Bulgaristan'ın Svilengrad şehrinde, Meriç Nehri’ne yakın ve doğayla iç içe bir konumda yer alan bu konut projesi için üç farklı konsept geliştirilmiştir.
Birinci alternatifte, parsel üzerinde toplam inşaat alanı 10.800 m² olan dört blok bulunmaktadır. Her blok, zemin + 2 normal kat düzenine sahiptir ve her katta 11 adet daire planlanmıştır.
İkinci alternatifte, toplam inşaat alanı 9.902 m² olan avlu konsepti benimsenmiştir. Zemin katta 44 adet daire, normal katlarda ise 36 adet daire bulunmaktadır. Bloklar yine zemin + 2 normal kat olarak tasarlanmıştır. Yapının dış cephesinde tekil bir kütlesel algı yaratılması hedeflenmiş olup, iç mekanda oluşturulan avlu ile çevresel etkileşimden soyutlanmış, kullanıcıya özel bir sosyal alan tasarlanmıştır. Bu avlu, hem doğal ışığın yapı içerisine optimum şekilde alınmasını sağlamakta hem de yapı kullanıcıları için korunaklı ve mahremiyet sunan bir dinlenme alanı oluşturmaktadır. Dış cephe tasarımı ile yapının tektonik bütünlüğü vurgulanmış, iç avlu ise iç mekanda bir içe dönüklük ve dinginlik hissi uyandırmak amacıyla kullanılmıştır. Bu yaklaşım, yapı ile çevresi arasında dengeli bir ilişki kurarken, aynı zamanda kullanıcı odaklı bir iç mekan deneyimi sunmaktadır.
Üçüncü alternatifte ise dairesel formda üç blok yer almakta olup, toplam inşaat alanı 10.725 m²'dir.
Bu bloklar arasında tasarlanan çelik köprüler, kullanıcıların sosyal alanlara erişimini kolaylaştırmak amacıyla planlanmıştır. Köprülerin strüktürel tasarımı, hem estetik bir bütünlük sağlamayı hem de yapı kullanıcıları için güvenli ve akıcı bir geçiş sunmayı hedeflemektedir. Çelik köprüler, bloklar arasındaki yatay sirkülasyonu optimize ederken, aynı zamanda farklı kotlardaki sosyal alanların entegrasyonunu sağlayarak projeye dinamik bir mekansal deneyim katmaktadır. Zemin katta, bloklardan birinde 11, diğerinde 12 ve üçüncü blokta 20 adet 1+1 daire bulunmaktadır. Projenin gereksinim duyduğu daire sayısını karşılamak amacıyla, dairesel bir form tercih edilerek birbirini görmeyen cepheler elde edilmiştir. Bu tasarım stratejisi, hem mahremiyeti artırmak hem de dairelerin maksimum güneş ışığı almasını sağlamak üzere geliştirilmiştir. Dairesel yapı, her birimin bağımsız cephelere sahip olmasını mümkün kılarak, yapılar arası görsel etkileşimi minimize etmeyi ve kullanıcıya yönelik konforu maksimize etmeyi hedeflemektedir. Ayrıca, bu form ile daireler arasında homojen bir dağılım sağlanarak, her birim için dengeli bir yaşam alanı sunulması amaçlanmıştır.
Tüm konseptlerde, açık otopark sistemi tercih edilmiştir ve bodrum kat kullanılmamıştır. Projede ayrıca açık yüzme havuzu ve peyzaj elemanları gibi sosyal donatılar yer almaktadır. Bu tasarımlar, hem estetik hem de işlevsellik açısından optimize edilmiştir.